KELEBEĞİN RÜYASI

Eylül ayında en iyi yabancı film dalında Oscar aday adayı olmasıyla bu film üstüne yazmak gerekli oldu. Ben önce Görüntü yönetmenini (Gökhan Tiryaki) ve Sanat yönetmenini (Hakan Yarkın) ayrıca müzikler için Rahman Altın'ı tebrik edeyim. Çünkü bence işe boyut katan gerçekten bu insanların ciddi emekleri olmuş. :)
Senarist ve Yönetmen Yılmaz Erdoğan. Sanat söz konusu olduğunda benim için başka şeyler söz konusu olmaz. Sanatçı bile teferruattır asıl olan Sanattır. :) Nazım'la Necip Fazıl'ı bir sineğin iki kanadına benzetirim. Kanatlardan biri kanınıza değerse maazallah zehirlenirsiniz:) ikisi de değmeli ki yırtasınız :) o yüzden ikisi de bende mevcuttur. Yılmaz Erdoğan'ında iki şiir kitabı bende vardır 90 lı yıllardı aldığımda ...   '' Sana bakmak '' şiirini ayrıca severim. '' ...Bir uykunun en güzel yanı seninle uyanmaktır/ Senden uzak bir uykuyla kandıramıyorum hiçbir geceyi.'' Böyle nice güzel yazılmış dizeyi, şiiri neden, niye sevemeyesiniz ki ben bir neden bulamıyorum :)
Bütün bir film şairane bir melankoli :) Dönemin yaralarını da yansıtması açısından güzel buldum. Bizde bir varlık vergisi vardır birde bu iş mükellefliği herhalde Nazi zulmü kadar utanılacak bir şeydir ikisi de Hitler Yahudilere zulmetti bizimkiler kendi milletine ... Bu devlet millet kolaylıkla var olmadı. Geçmişi bilmek anlamaya çalışmak bugünkü olan bitene de aslında daha geniş perspektifden bakmamızı  sağlıyor. Bugün birçoğumuzun kabullenmekte zorlandığı olan bitene bir nevi geçmiş de yapılan zorlamaların, baskıların bir sonucu olarak görmek de fayda görüyorum. Bugün yaşatılan baskılarda ilerde farklı sonuçlar doğuracaktır.
Filmi izlerken içimden geçen düşüncelerden biri oyuncularla ilgiliydi. Ummadık taşlar daha çok yaracak başlar :) Bizde iyi oyuncular var artık Kıvanç Tatlıtuğ 'da Mert Fırat' da rollerinin hakkını vermişlerdi. Bence umut vadeden sinemamız artık rüştünü ispat etmenin derdine düşmüş... İyide etmiş :) Film ödüle oynuyor, Yani yapmayı amaçlarken bile ciddi bir ödül almak istemiş bir çalışma bence çünkü bu film bunu bağırıyor :) Ama bu durum beni rahatsız etmedi çünkü bunu Avrupa ve İran sineması' da yapıyor. Hatta sesini duyurmak isteyen birçok yönetmen yapıyor çünkü yapmak lazım :) Bizim artık sesimizi duyurmamız lazım bağırmak gerekiyorsa bağıracağız ama cüssemizde çıkan ses kadar olmalı ki bir anlamı olsun. Bu film bence o cüsseye de sahipti. İnşallah güzel bir ödülle de döner Oscar yolundan ... Bu arada filmde geçen Yılmaz Erdoğan dizeleri de ayrıca güzeldi. :) Filme izleyin kararı kendiniz verin derim. En çok da  bu çağda önyargılarla yaşanmıyor bunun için izleyin derim...

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

KEDİŞLER :))))

NOESİS 2 :)

VOLANLI EKOSE BLUZ