KÜTÜPHANELER....
Her gun Blog yazma fikri baya iddialı olmuş.: En azından haftada bir muhakkak yazmaya çalışacağım:) Evet bugünkü konumuz kütüphane, bu konuda insanların çok bilgisiz olduğunu düşünüyorum, okuma işine maddi sorunları gerekçe gösterenlere kötü haber bedava kitap temin edebileceğiniz bir sistem var.
Çocukluğumdan itibaren bu sistemi kullanıyorum, çocukken o kadar okurdum ki mümkün değil buna güç yetsin şimdilerde maalesef o kadar okuyamıyorum. En son lisedeyken bir günde 500 sayfa ya da ona yakın okumuştum ki günde 250 sayfayı çok rahat okuyordum. Üniversitedeyken bir dönem kütüphaneden okuma amaçlı en çok kitap alan öğrenci seçilmiştim, şimdilerde maalesef bu rakamlara ulaşamıyorum bu sene 70 sayfa okuduğum gün vay be... demiştim. ortalama bazen 30 sayfayı anca buluyorum bu beni üzüyor aslında ama yaz geldi ve kendimden çok umutluyum sahilde bol bol yüzmeli ve okumalı günler bekliyorum kendimden ve her yaz başı yaptığım gibi uzun yıllardır üye olduğum kütüphaneye uğradım ve tatil dönüşü teslim etmek için 14 kitap seçtim efendim....:) Bazıları ince o yüzden abartılı değil, Kütüphaneler yaz dönemlerinde böyle kolaylıklar sunuyorlar okuyucularına sağ olsunlar, bizim memleket ilçe olduğu için kütüphane ağlıyor maalesef. Kütüphaneler bize maddi olarak yormadan okuma fırsatı sunarken süre ile sınırlayarak okuma alışkanlığımızı kaybetmememizi sağlıyor bu yüzden de tercih ediyorum. Bazen kütüphaneden alıp okuduğum kitabı o kadar beğeniyorum ki aynısından alıyorum bunlar özellikle alanımla ilgili oluyor ya kaynakça olarak ya da danışmak için bulunduruyorum. Ayrıca artık evler küçüldü çok fazla kitabı bulundurmak, saklamak maalesef mümkün olmuyor hele benim gibi dergi koleksiyonu da yapıyorsanız işler iyice zorlaşıyor, o nedenle okuma kitaplarını kütüphaneden temin etmek bana mantıklı geliyor. Kütüphaneler Kültür Bakanlığına bağlı olanlar ve Belediyelere bağlı olanlar en yaygını birde Üniversitelere, okullara, müzelere, Cumhurbaşkanlığına (Millet Kütüphaneleri) bağlı olarak birçok çeşidi var bunların birkaçına üye olabiliyorsunuz ben kaynak imkanı genişliğine ve yeni yayınları raflarına hızlı almasına göre üyeliklerimi belirledim açıkçası. Çoğu kütüphanenin kaynakçasını internet üstünden tarayabiliyor okumak istediğiniz kitapları reserve edebiliyorsunuz ama benim kütüphanem tarihi bir binada ve ben raflarının arasında gezerek okumak istediğim kitapları birkaç sayfa okuyup öyle seçmeyi seviyorum. aynı zamanda benim için mola noktası gibi orada mola vermeyi seviyorum. Kütüphanelerde ders çalışmakta mümkün ve birçok genç bu yüzden tercih ediyor aynı zamanda 24 saat açık kütüphanelerde var özellikle İstanbul gibi büyükşehirlerde... Gece dışarda kaldığınızda gidilebilecek üç güvenli mekandan biri hastane, kütüphane, karakol :) üçü de sabaha kadar açık en güvenli yerler. Üçünde de beklemişliğim vardır. A birde gece sinemaları ama o filmine göre değişir ne kadar güvenli olduğu:)
Kütüphaneler malesef günden güne kan kaybediyor okuyucu sayısı azalıyor ama etüt için gelenlerin sayısı artıyor bu da kütüphanelerin kitap mevcudiyetlerini etkiliyor daha çok alan ders çalışmaya gelenlere açılırken kitapların alanı daralıyor. Kütüphanelerin var oluş amacı sadece etüt merkezi gibi çalışmak değildir o yüzden bu konuya değindim ne kadar çok insan kütüphaneleri ödünç kitap almak amaçlı kullanırsa o kadar kitaplar bakımından zenginleşir diye düşünüyorum.
Evet bugünlük bu kadar yeter bana güle güle derken, okuyalım okumaktan vazgeçmeyelim diyorum, ödünç kitaplarımla ilgili daha sonra yazacağım.
Yorumlar
Yorum Gönder