NOESIS

Bu hafta sonu Şile belediyesinin düzenlediği ''Tohum takas şenliği'' için bisikletim ve ben bir grup bisikletçiyle yollara düştük. Bostancıdan buluşma yeri olan Pendik isleleye kadar pedalladım. Daha öncede kampa gitmiştim ama bisikletli ilk kampımdı. Bisikletim :) tam bir şehir bisikleti olduğu için uzun yolculukda ciddi anlamda zorlandım. Bu tarz aktiviteler için daha hafif ve profosyonel bir bisiklet almam gerektiğini anladım :( Ama bu durumda bile 70 km yapmayı başardım :)  Pendik iskelede buluşduktan sonra bisikletler araçlara yüklendi ve Şile belediyesinin tahsis ettiği otobüslerle Göçbeyli köyüne hareket ettik ve ordan Şilenin Kabakoz köyüne (koyuna ) kadar pedalladık, inanaılmaz yorucu bir parkurdu. Grupda dünyanın çeşitli ülkelerini pedallayarak gezen insanlarda vardı onlar bile parkurun zorlu olduğunu dile getirdiler ama yinede tamamlayabildiğime memnunum. Tek canımı sıkan olay ise Şile'yi geçtikten sonra kabakoza ilerlerken yokuşların azizliğine u...

Çoktandır film üstüne yazmıyorum, izliyorum ama bir türlü sanırım düşüncelerimi yazıya dökemiyorum. Ama Velonotte sayesinde uyku düzenim bozuldu :( hazır uyuyamıyorken ve güzel bir film izlemişken yazayım dedim. Okuduğum kitaplar üstüne ise neredeyse hiç yazmamıştım ama bununla ilgili yazmalıyım diye düşündüm. Kim bilir belki bu bir başlangıç olur :)... Başlıyoruz, ilk film A ROYAL AFFAIR Filmin yönetmeni Nikolaj Arcel (Danimarka) Oyuncular Mads Mikkelsen (yüzü tanıdık gelecek danimarkalı bir oyuncu), Alicia Vikander ( isvaçli genç ir oyncu) Dönem filmi 18 yy geçiyor Danimarka kralı VII Christian'ın karısı Charlotte ve doktoru arasında geçen ilişki zinciri dönein politik ve toplumsal yapısı kralın yerinde olmayan akıl sağlığı için asıl ülkeyi yönetenler tarafından tutulan dr ve zamanla dr ve güzel kraliçe arasında gelişen ilşkinin siyasi bir boyut alması ve aydınlanma çağını başlatmak istemeleri ve bu durumdan hoşlanmayan kitlenin yasak ilşkiyi gün yüzüne çıkararak toplumsa...

Lütfen ama lütfen ! Ölmeden önce yapılması gerekenler listesine ekleyin http://www.velonotte.com/ #   Ben artık listeye bir check atabilirim :) Sanırım, çok şanslıyım bu etkinliğe katılamayanlar için üzgünüm :) Yeni bir etkinliğin kaç sene sonra yapılacağı bilinmiyor, bu zaman içinde kendinize iyi bakın ve ölmemeye çalışın :)))  Nedir Velonotte? Evrensel bir etkinlik gece yarısı başlayan bisikletlerle şehri gezen binlerce insan, gezerken şehrin tarihi dokusunu da sponsor radyo aracılıgıyla uzman kişilerden dinleme şansı bulabileceğiniz yaşadığınız ya da tanımaya çalıştığınız bir şehri birde farklı bir anlayışla görme şansı. Kesinlikle eğleniyorsunuz, kesinlikle öğreniyorsunuz ve yaşamadan anlamanızın mümkun olamayacağı müthiş bir şey... :)  Bundan sonra etkinlik Londra ve Moskova şehirlerinde devam edecek imkanınız varsa gidin ama hiçbiri İstanbul olmayacak :) Çünkü, hiçbir şehir İstanbul kadar girift sokakalara sahip değildir :) 18 mayıs 2013 gecesi 23:00'da At...

Sonunda görüntülemek kısmet oldu. Banucum yaptı fotoğraf çekimini...  Dikim aşamalarıda burda http://ovgukeskin.blogspot.com/#!/2012/12/mini-mini-etegim-ah-ben-seni-ne-edeyim.html Siyah kaşe ceketle kombinledim malum havalar hala soğuk...

Sevinerek gururla gittik üniversiteden sınıf arkadaşımızın sergisine ...  Giderkende hep aklımdan geçen cümleydi Adam olacak çocuk ezellinden bellidir. Adem öğrenciykende çalışkan azimli sanatı iş edinmiş bir insandı, O yüzden canımız arkadaşımızı başarılarıyla görmek bizi ziyadesiyle mutlu etti. Nisan 25'ine kadar Kadıköy Eminönü iskelesinde devam edecek sergiyi şiddetle gezmenizi tavsiye ederim.                                                               

 Daha önce mavi kısasını dikmiştim, bu sefer yeşil işte giymek için kumaşı bel ölçüme göre büzüp kemer yerleştirdim arkadan fermuarlı yaptım.  Fermuar kemeride kapsayacak şekilde uzun yerleştirdim. Böylece kemere ilik ya da çıt çıt yerleştirmeye gerek kalmadı.  Kemerin önden görünüşü Etek ucunu overlok çekip içine kıvırıp bastırdım. İçine siyah astar koydum, onuda çan etek şeklinde kesip pensle daraltıp arkaya fermuar boşluğu açıp onuda etekteki fermuara diktim böylece temiz dikiş oldu.

  İzleyeli oldu ama yazmak için ancak zaman buldum. Aslında benim için denk gelen bir zamanda izledim filmi ... Kısa bir süra Hitchcock üstüne çekilmiş KIZ adlı filmi izlemiştim ve Kuşlar filmi beni yıllar önce izlediğimde etkileyen filmlerdendi sonra diğer filmlerinide gözden geçireyin derken Psycho'yu tam izlemişken üstüne bu filmi izlemek sanırım bana onun hakkında yazma şansı vermiş oldu.    Hitchcock'un Kuşlar filmi Psycho'dan sonra zaten bu filmin sonunda onun işaretini veriyor . Psycho bence döneminin en iyilerinden Hitchcock'un en iyi filmi olarak niteleniyor ama benim için Kuşlar :) Psycho' aynı adlı kitapdan sinemaya uyarlama ve döneminde çok aykırı bulunarak birçok defa sansüre uğruyor hatta çekilmesi için yapımcı bulamayınca  mal varlıklarını ipotek ettiriyor. Adamda müthiş bir sinema tutkusu var gibi görünsede ben bu durumu bazıları ifade etmek zorunda diyorum ve sanat sadece bir araç en iyi araç yoksa toplu katliamda yapmayı tercih ede...