Benim Sinemalarım
15/02/2010
JAH'A TUTUNMAK
Bağımsız Filmler festivali devam ediyor. Bugün izlediğim film Jah’a tutunmak belgesel nitelikli Reggae müziği anlatan bir film böyle bir filmi izlemek için el altından bulmak yada vizyona girmesini beklemek bile zor o yüzden festivallerin en çok bu yönünü seviyorum ve film tercihi yaparken de buna dikkat ediyorum. Reggae müziği çok severim hatta mp3 ümde Bob Marley yüklüdür. Bob Marley’in no women no cry bence bir erkeğin kadınlar için söylediği en güzel şarkılardan biri, kılişe aşk ve sevgi sözcüklerinden çok daha derin anlamlar içeriyor. Film de bu noktada reggae müziğinin derin anlamlarını bize anlatıyor tabii Jamaika ve Afrika’nın tarihsel sürecine değinerek Jamaika’nın Kolomb tarafından keşfedildği söyleniyor ve filmde geçen şu cümle Avrupalıların keşif olayını çok güzel özetliyor ‘hali hazırda yaşayan bir halkın oldugu yeri keşfedemezsiniz.’’ O yıllarda Avrupalılar bu keşif olayını kendilerince çok güzel beceriyor Jamaika da yaşajan ve savaşçı olmayan yerli halkı tamamen katlediyorlar ve bu ada ülkeye Afrikalı köleleri getiriyorlar ve Jamaika nın Afrikalı tarihi böylece başlıyor. Film Avrupa’nın sömürgeci tutumuna çok güzel göndermeler içeriyor ve tabiî ki faşizme de kültürü ,dili, dini hatta kendi tanrısı elinden alınmış bir topluluk ve birbirine zamanla düşman haline getirilmiş toplum nasıl yeniden halk olabilir? Filmde bu sorunun cevabı müzikle deniliyor ve zaman içinde Afrika müziğinin nasıl batı soundları ve müzik aletleriyle kaynaşarak aşama aşama Reggae haline gelişi ve Rasta kültürü anlatılıyor. ( bir çoğumuz Rasta denilince tek anladığı bir saç modeli ama aslında içinde derin anlamlar ihtiva eden bir inanç ve yaşam tarzı) Reggae bir isyan müziği bir başkaldırış ama reggae öyle bir müzik ki isyan ederken bile yavaş dingin insan bedeninin ritminde bir ritmi var ve sizi hafif hafif sallıyor ama sozleriyle sizi yürekten yakalayıp sarsıyor filmdeki müzisyenlerden birinin şu sözüne bayıldım ‘Tutup da bir kıza şarkılar yazamam, bunca mücadelenin içindeyken bu bana çok basit geliyor.’ Bir de bizim şarkılarımızı düşündüm herhangi bir radyo kanalını açın ve 2-3 saat dinleyin tum şarkılar tanımadığımız kız ve oğlanlara bizim hiç mi mücadelemiz yok isyan edeceğimiz sorunlarımız yok tek derdi güzelim halkımızın aşk meşk mi? Gerçi biz isyan müziği yada edebiyatı yapanı ya ülkeden atarız yada gitsin diye elimizden geleni yaparız. Karşı koyamadığımız gibi karşı çıkanların sesine bile tahammülümüz yok.
Filmde beni etkileyen hadiselerden biride Afrika da tek tük kalan sömürgeleştirilmeyen ülkelerden biri olan Etopya’ ya Mussolini’nin gözünü dikmesiyle başlayan hadiseler ve Etopya Kralının (Haile Sellasie) Birleşmiş milletlerde yaptığı konuşma Aman Allah’ım o ne mağrur ve onurlu duruştur halkı için yakarırken bile asletinden bir şey kaybetmiyor BM lerdeki üyelerin yuhalamasına rağmen onurlu konuşmasına devem ediyor ve diyor ki ‘’Bugün Etiopya yanıyor eğer bir şey yapmazsanız bu yangın benim ülkemde kalmayacak sizi de yakacak ve tarih ve insanlık sizi asla affetmeyecek’’ dediği gibi oluyor. Etopya halkı yalın ayak savaşarak İtalyanları esir alıyorlar ve zamanında onlara yalvaran Kral onurundan yine taviz vermiyor ve esir edilen bütün Afrika halklarına inat düşmanını tüm esirleri, karnını doyurup ülkelerine geri yolluyor ve tabiî ki böyle bir Kral tüm Afrika halklarının bir kahramanı, peygamberi oluyor ve bir çoğuna ilham bu ilhamla Jamaika’da Rasta kültürü ve Raggae müziği doğuyor.
Filmden de hareketle bugünkü Afrika’nın bu halinin aç gözlü Avrupa kapitalizminin ve sömürgeciliğinin eseri olduğunu daha iyi anlıyorsunuz ve Avrupalılaşmak Avrupalı olmak istemiyorsunuz tabii bu durum karşısında bizde gelenek olanı yapmayacağım ve çuvaldızı bizede batıracağım tam anlamıyla sömürgecilik ve köle ticareti yapmamış olsada atalarımızz hiç birimiz harem ağalarının varlığını inkar edemeyiz her halde herhangi bir ırktan hiç bir erkek seve seve kendine böyle bir şeyin yapılmasına izin vermez Avrupa ve Amerikadaki gibi vahşi köle politikamız olmasada esaret altın kafestede olsa esarettir. Faşizme nefret yağdırıp kendimi Raggea ritimlerine bırakıp one love one heart hepimiz sadece insanız diyerek dingince isyan ediyorum.:)
Not: Jah rasta inancında tanrı demek bu kelime incil ve tevratda da geçiyor. aynı zamanda meşhur Etopya kralı Haile Sellasie'yede Afrika toplumunda bu adla anılıyor filmde adını burdan alıyor. Filmin yönetmeni çok genç 77 doğumlu Amerikalı bu onun ilk uzun metrajlı filmi.
JAH'A TUTUNMAK
Bağımsız Filmler festivali devam ediyor. Bugün izlediğim film Jah’a tutunmak belgesel nitelikli Reggae müziği anlatan bir film böyle bir filmi izlemek için el altından bulmak yada vizyona girmesini beklemek bile zor o yüzden festivallerin en çok bu yönünü seviyorum ve film tercihi yaparken de buna dikkat ediyorum. Reggae müziği çok severim hatta mp3 ümde Bob Marley yüklüdür. Bob Marley’in no women no cry bence bir erkeğin kadınlar için söylediği en güzel şarkılardan biri, kılişe aşk ve sevgi sözcüklerinden çok daha derin anlamlar içeriyor. Film de bu noktada reggae müziğinin derin anlamlarını bize anlatıyor tabii Jamaika ve Afrika’nın tarihsel sürecine değinerek Jamaika’nın Kolomb tarafından keşfedildği söyleniyor ve filmde geçen şu cümle Avrupalıların keşif olayını çok güzel özetliyor ‘hali hazırda yaşayan bir halkın oldugu yeri keşfedemezsiniz.’’ O yıllarda Avrupalılar bu keşif olayını kendilerince çok güzel beceriyor Jamaika da yaşajan ve savaşçı olmayan yerli halkı tamamen katlediyorlar ve bu ada ülkeye Afrikalı köleleri getiriyorlar ve Jamaika nın Afrikalı tarihi böylece başlıyor. Film Avrupa’nın sömürgeci tutumuna çok güzel göndermeler içeriyor ve tabiî ki faşizme de kültürü ,dili, dini hatta kendi tanrısı elinden alınmış bir topluluk ve birbirine zamanla düşman haline getirilmiş toplum nasıl yeniden halk olabilir? Filmde bu sorunun cevabı müzikle deniliyor ve zaman içinde Afrika müziğinin nasıl batı soundları ve müzik aletleriyle kaynaşarak aşama aşama Reggae haline gelişi ve Rasta kültürü anlatılıyor. ( bir çoğumuz Rasta denilince tek anladığı bir saç modeli ama aslında içinde derin anlamlar ihtiva eden bir inanç ve yaşam tarzı) Reggae bir isyan müziği bir başkaldırış ama reggae öyle bir müzik ki isyan ederken bile yavaş dingin insan bedeninin ritminde bir ritmi var ve sizi hafif hafif sallıyor ama sozleriyle sizi yürekten yakalayıp sarsıyor filmdeki müzisyenlerden birinin şu sözüne bayıldım ‘Tutup da bir kıza şarkılar yazamam, bunca mücadelenin içindeyken bu bana çok basit geliyor.’ Bir de bizim şarkılarımızı düşündüm herhangi bir radyo kanalını açın ve 2-3 saat dinleyin tum şarkılar tanımadığımız kız ve oğlanlara bizim hiç mi mücadelemiz yok isyan edeceğimiz sorunlarımız yok tek derdi güzelim halkımızın aşk meşk mi? Gerçi biz isyan müziği yada edebiyatı yapanı ya ülkeden atarız yada gitsin diye elimizden geleni yaparız. Karşı koyamadığımız gibi karşı çıkanların sesine bile tahammülümüz yok.
Filmde beni etkileyen hadiselerden biride Afrika da tek tük kalan sömürgeleştirilmeyen ülkelerden biri olan Etopya’ ya Mussolini’nin gözünü dikmesiyle başlayan hadiseler ve Etopya Kralının (Haile Sellasie) Birleşmiş milletlerde yaptığı konuşma Aman Allah’ım o ne mağrur ve onurlu duruştur halkı için yakarırken bile asletinden bir şey kaybetmiyor BM lerdeki üyelerin yuhalamasına rağmen onurlu konuşmasına devem ediyor ve diyor ki ‘’Bugün Etiopya yanıyor eğer bir şey yapmazsanız bu yangın benim ülkemde kalmayacak sizi de yakacak ve tarih ve insanlık sizi asla affetmeyecek’’ dediği gibi oluyor. Etopya halkı yalın ayak savaşarak İtalyanları esir alıyorlar ve zamanında onlara yalvaran Kral onurundan yine taviz vermiyor ve esir edilen bütün Afrika halklarına inat düşmanını tüm esirleri, karnını doyurup ülkelerine geri yolluyor ve tabiî ki böyle bir Kral tüm Afrika halklarının bir kahramanı, peygamberi oluyor ve bir çoğuna ilham bu ilhamla Jamaika’da Rasta kültürü ve Raggae müziği doğuyor.
Filmden de hareketle bugünkü Afrika’nın bu halinin aç gözlü Avrupa kapitalizminin ve sömürgeciliğinin eseri olduğunu daha iyi anlıyorsunuz ve Avrupalılaşmak Avrupalı olmak istemiyorsunuz tabii bu durum karşısında bizde gelenek olanı yapmayacağım ve çuvaldızı bizede batıracağım tam anlamıyla sömürgecilik ve köle ticareti yapmamış olsada atalarımızz hiç birimiz harem ağalarının varlığını inkar edemeyiz her halde herhangi bir ırktan hiç bir erkek seve seve kendine böyle bir şeyin yapılmasına izin vermez Avrupa ve Amerikadaki gibi vahşi köle politikamız olmasada esaret altın kafestede olsa esarettir. Faşizme nefret yağdırıp kendimi Raggea ritimlerine bırakıp one love one heart hepimiz sadece insanız diyerek dingince isyan ediyorum.:)
Not: Jah rasta inancında tanrı demek bu kelime incil ve tevratda da geçiyor. aynı zamanda meşhur Etopya kralı Haile Sellasie'yede Afrika toplumunda bu adla anılıyor filmde adını burdan alıyor. Filmin yönetmeni çok genç 77 doğumlu Amerikalı bu onun ilk uzun metrajlı filmi.
Yorumlar
Yorum Gönder