BİR SERGİ DAHA REMBRANT VE ÇAĞDAŞLARI :)
Bu sergiye de okulun son haftası gitmiştik epey zaman olmasına rağmen post'u ancak yazabiliyorum. Sabancı müzesinin düzenlediği ve bence bu yılın en iyi sanat aktivitesi ve sergisiydi kaçırmış olmanın çok büyük bir kayıp olduğunu düşünüyorum. Sergi kitabını inceledim bunuda alınması gerekenler listesine ekledim ama durum şu ki evde kitapları koyacak yer kalmadı :))) bir kısmını bu hafta okul kütüphanesine bağışlamak zorunda kaldım. Onlardan ayrı düşmek cidden içimi burkuyor kitaplarla haşır neşirlik çok küçük yaşlarıma dayanır ve bunca yıl onları biriktirmemdeki en büyük hayallerimden biri kendi özel kütüphanemi açmamdı tuhaf çocukluk hayalleri:))) Ama hala içinde kütüphaneside, atölyeside olan bir sanatevi açma hayalim var. Galiba hiç büyüyemedim ....
Neyse gelelim sergiye tek kelimeyle harika ... Rembrant, Vermeer (incili kız) ve daha niceleri Hollandanın altın çağını anlatan birbirinden güzel eserler ve belki adlarını daha önceleri sanat kitaplarında duymadığımız nice değerli sanatçıyla tanışma, dönemin sanat ortamını tanıma fırsatı bulmuş olduk. Resimlere bakarken ilk düşündüğüm şey o detaycı yaklaşım ince naif işçilik, kusursuz çalışma ... Aman Allahım biz resim mi yapıyoruz :)) tabii ki modern sanat bundan çok daha farklı bir anlatım diline sahip ama bu eserlerde ki ustalık aman efendim olanı çizmişler sanki burda ressam işe ne katmışın ötesinde ayakta alkışlanması gereken bir durum
Şekilde de görüldüğü gibi dantel detaya dikkat diyorum. O zamanın malzeme anlamında ki sıkıntılarınıda düşüncek olursak çabanın ve gayretin ve dahi insanoğlunun neler başarabileceğini daha iyi görmüş oluruz. Bu basamaklar geçmişte çıkılmamış olsaydı bugün zaten kültür ve sanat dünyamız daha farklı bir yerde ve hatta düşünce ufkumuzda çok daha gerilerde olabilirdi. Geçmişte gerçeklik ve var olan derinlemesine irdelendiği ve sindirildiği için var olmayanın yada varolanın gerçeklik dışı durumları üstüne durulmaya başlandı. Ben kısaca derslerde en anlaşılır bu durumu şöyle anlatıyorum elmaya bakarsınız elmadır işte bu realist yada klasik akımların bakış açısı elmayı yer kusarsanız bu kusmuk hala elmadır ama artık içinde sizden de bir şeyler vardır elma parçacıklarını görürüm ama kendi vücut sıvılarımında onu ne hale getirdiğini görürüm bu gerçeküstü (sürrealist) ya da exprestyonist (dışavurumcu) akımların bakış açısı gibidir ama elmayı dışkılarsak bu soyut sanat gibidir çünkü bul bulabilirsen elmayı:))) adam sindirmiş artık... Bu nedenle geçmişin üstadları olmasaydı şimdiki insanlık elmayı zor sindirirdi. :)
Bu da Rembrant sanat kitaplarında bu resmi defalarca görmeme rağmen gerçekte bu kadar küçük olabileceğini hiç düşünmemiştim. O kitaplarda resimlere bakarken resimlerin boyutlarını hep gözden kaçırıyoruz aslında o etkenide düşünmek gerekli çünkü o kadar küçük bir alanda bu denli ustalık hatırladığım kadarıyla tablonun 15cm civarlarında ölçüsü var. Rembrant birçok kez kendi otoportresini yapıyor hatta bazılarını eskiz amaçlı yaparak bazı kompozisyonlara kendini de yerleştiriyor bu o dönem ve sonrasında çok yapılan bir iş... Önceleri ayna yardımıyla çizdiklerinden aynadaki görüntüyü olduğu gibi aktarıyorlardı ama bu gerçeği yansıtmıyordu sonraları aynadaki görüntüyü çevirmeye başladılar. Rembrant dönemin öncülerinden ilginç bir hayat hikayesi var hemen hemen her sanatçı gibi ilk eşi ki birçok tablosunda var model olarak genç yaşta ölüyor ve daha sonraları rembrant yardımcısıyla yaşamaya başlıyor hatta ondan bir çocuğuda oluyor ama bir türlü evlenmiyor toplum tarafından dışlanıyor iş alamıyor bu arada bir sürü borç ama yinede evlenmiyor o yüzden yaşamının son yılları bu büyük sanatçı için epeyce zor geçiyor. :((
Bu da VERMEER' in ünlü Aşk mektubu adlı eseri. Bu adamın hali bana hep çok acıklı gelir:) genelde ev içi resimler yapar sürekli evinde çalışır çok detaycı ve titizliği nedeniyle az eser ortaya çıkarır ve genel olarak tabloları aracılığıyla kurduğu hayal dünyası gerçek dünyasından çok daha iç açıcıdır. O'nun sanatı sanırım bir tür gerçeklikten kaçış... İncili kız tablosuyla ilgili yazılmış bir eser ve güzel bir film vardır hatta başrolünde Scarlett Yohanson ve Colin Firth oynuyor yıllar önce izlemiştim şimdilerde dvd yi hiçbir yerde bulamıyorum :(( bu filmde şiddetle tavsiye edilir :))
Ve işte bunlarda benim minik sanat kurtçuklarım :)))
Ve ben :))
Neyse gelelim sergiye tek kelimeyle harika ... Rembrant, Vermeer (incili kız) ve daha niceleri Hollandanın altın çağını anlatan birbirinden güzel eserler ve belki adlarını daha önceleri sanat kitaplarında duymadığımız nice değerli sanatçıyla tanışma, dönemin sanat ortamını tanıma fırsatı bulmuş olduk. Resimlere bakarken ilk düşündüğüm şey o detaycı yaklaşım ince naif işçilik, kusursuz çalışma ... Aman Allahım biz resim mi yapıyoruz :)) tabii ki modern sanat bundan çok daha farklı bir anlatım diline sahip ama bu eserlerde ki ustalık aman efendim olanı çizmişler sanki burda ressam işe ne katmışın ötesinde ayakta alkışlanması gereken bir durum
Şekilde de görüldüğü gibi dantel detaya dikkat diyorum. O zamanın malzeme anlamında ki sıkıntılarınıda düşüncek olursak çabanın ve gayretin ve dahi insanoğlunun neler başarabileceğini daha iyi görmüş oluruz. Bu basamaklar geçmişte çıkılmamış olsaydı bugün zaten kültür ve sanat dünyamız daha farklı bir yerde ve hatta düşünce ufkumuzda çok daha gerilerde olabilirdi. Geçmişte gerçeklik ve var olan derinlemesine irdelendiği ve sindirildiği için var olmayanın yada varolanın gerçeklik dışı durumları üstüne durulmaya başlandı. Ben kısaca derslerde en anlaşılır bu durumu şöyle anlatıyorum elmaya bakarsınız elmadır işte bu realist yada klasik akımların bakış açısı elmayı yer kusarsanız bu kusmuk hala elmadır ama artık içinde sizden de bir şeyler vardır elma parçacıklarını görürüm ama kendi vücut sıvılarımında onu ne hale getirdiğini görürüm bu gerçeküstü (sürrealist) ya da exprestyonist (dışavurumcu) akımların bakış açısı gibidir ama elmayı dışkılarsak bu soyut sanat gibidir çünkü bul bulabilirsen elmayı:))) adam sindirmiş artık... Bu nedenle geçmişin üstadları olmasaydı şimdiki insanlık elmayı zor sindirirdi. :)
Beni portre mekan çalışmaları yada peyzajlar kadar bitki ve hayvan figürleri çalışmalarıda çok etkiledi ve hatta o dönem sanatçılar loncasında uzmanlığı bitki çizmek olan sanatçılarda olduğunu öğrendim.
Ve işte benim favorim yaşlı WİLLEM VAN DE VELDE birde bunun genci var oğlu o'da ressam yaşlı Willem hiç resim eğitimi almamış gençlik yıllarından itibaren gemileri çizmeye balıyor ve daha sonraları bu onun işi oluyor tarzı dönemine göre çok faklı devasa büyüklükteki tabloları sadece mürekkepli kalemle en küçük ayrıntılarna kadar çiziyor genelde de deniz savaşları resimlerini. Ben cidden hayran kaldım :))...
Bu tablo gerçekten yakından görülmesi gerekenlerdendi bu şekilde ustalığını ve bıraktığı etkiyi gösterebilmek imkansız:((
Bu da VERMEER' in ünlü Aşk mektubu adlı eseri. Bu adamın hali bana hep çok acıklı gelir:) genelde ev içi resimler yapar sürekli evinde çalışır çok detaycı ve titizliği nedeniyle az eser ortaya çıkarır ve genel olarak tabloları aracılığıyla kurduğu hayal dünyası gerçek dünyasından çok daha iç açıcıdır. O'nun sanatı sanırım bir tür gerçeklikten kaçış... İncili kız tablosuyla ilgili yazılmış bir eser ve güzel bir film vardır hatta başrolünde Scarlett Yohanson ve Colin Firth oynuyor yıllar önce izlemiştim şimdilerde dvd yi hiçbir yerde bulamıyorum :(( bu filmde şiddetle tavsiye edilir :))
Ve işte bunlarda benim minik sanat kurtçuklarım :)))
Ve ben :))
cok doyurucu bır yazı olmuş teşekkür ederim:)
YanıtlaSilBen teşekkür ederim :)
Sil