HER
Bu filmi izleyeli neredeyse iki ay oluyor, yazmak için epey geciktim :) Ama durup durup üstünde düşündüğüm, hatta tekrar izleyip kaçırdığım noktaları gözden geçirdiğim bir filimdi. Eleştirilerin ne dediği umurumda değil ben bayıldım :))) Yönetmen tek bir cümle ile çok tanıdık '' Being John Malkowich '' birde Adaptation ikisinin yazarı Charlie Kaufmann iken Her 'ün yazarı Spike Jonze' un bizzat kendisi. Aman Allah'ım nasıl bir adam bu nasıl bunları düşünmüş şu ayrıntıya bak derken, onun hakkında böyle düşünen tek ben değilmişim. Onun için sinemanın dahi beyni diyen çok...
Filmin baş kahramanı Theodore depresif bir ayrılık dönemi yaşıyor ve bir türlü boşanma evraklarını imzalayamıyor. Yaptığı işse epeyce ilginç müşterileri adına yıllarca onların özel el yazısı mektuplarını yazıyor, modern zamanlara gönderme başlıyor. Duygularımızı ifade etmeyi bile artık bir işmiş, görevmiş gibi başkalarına yıktığımız maalesef çok yakın gelecek... Bu bunalımlı süreçte kendine bir yazılım satın alıyor. Aslında kendine arkadaşlık satın alıyor, insan kendine neden böyle bir şey satın alır? Korktuğu için, gerçekliği yaşamak çoğu zaman korkutucudur, acıtır, üzer en önemlisi kesinlikle bir bedeli vardır ve bu maalesef para kadar değersiz bir şey değildir. Bacon der ki '' Pahalıya malolan yandaşlardan kaçınmak gerekir, yoksa kuyruğu uzatayım derken kanatları kısaltılmış olur insan. Pahalıya malolanlar bence, yalnız keseye dokunanlar değil, olur olmaz istekleriyle durmadan kafa şişirenler, sizi usandıranlardır da.'' Bacon' u gerçekten severim, Monteigne okurken zorlanmıştım:) olayları fildişi kulesinde oturup yazanla, yaşayarak yazan hatta yapmayın dediği hataları yaparak yazan arasında ki fark gibidir. Bacon ' un denemeleri ebedi öğütler benim için. Yakın zamanda böyle bir çamura ellerine bulandıran bir insan olarak evet gerçekten kırıcı diyebilirim. Size hissettirilen en küçük Arkadaşlık duygusunun bile bir bedeli var. Bacon' un bu cümleleri 17. yy başlarında yazdığını düşünürsek insan ilişkileri her çağda benzer sıkıntılarda...
Kahramanımızın böyle bir süreçte bu tarz bir ilişkiyi seçmesinin bir nedeni de bağlanma korkusu olabilir. Ama zamanla görüyoruz ki sanal hayat ya da simülasyon dediğimiz kontrolün sadece bizde olduğunu düşündüren dünya zamanla gerçekliğimiz oluyor. Bu gerçeklikte kendi içinde gelişen sonsuz bir paralel evren aslında ... Gelecekte insan ölümsüz olacak ve bu sadece paralel evrende gerçekleşecek. Bence çok yakın zamanda ki birçoğumuz zaten bunu kısmen de olsa yaşıyoruz iki hayat yaşayacağız biri soluk alıp verdiğimiz bedenimizin hüküm sürdüğü reel dünya diğeri ise kendi kurgularımıza da izin veren birçok duygumuzu tatmin ettiğimiz belki yaşamak istediklerimizi bize yaşanabilir kılan sanal dünya. Ve ruhlarımız ya da kişiliklerimiz bu paralel evrende yaşamaya ve gelişmeye devam edecek ve bu dünya içinde gelişirken geliştiren de bir bilgi ağı olacaksınız. Filmde bunun da ip uçları var.
Filmi izlemeye başladığımda yoğun bir turuncu etkisi dikkatimi çeken ilk şeydi. Bu ne böyle bunun bir anlamı olmalı dedim turuncu neydi? Turuncu mutluluk hissi veren renkti, size mutluluk vermezdi aslında sadece anlık mutluluk hissetmenizi sağlardı ve bu da beyninizde ya da vücudunuzda ki salgıları aktive ederek yaşadığınız sıkıntıları hafifletir, size güç verir. Ama sıkıntılarınızı ya da sorunlarınız geçirmez. Sanırım internet denilen sanal dünyayı insanlık bu yüzden yarattı ve geliştirdi :)) Facebook yaratıcısının bir asosyal olduğunu düşünürsek :))
Filmin benim adıma verdiği en güzel mesaj; ilişki kurmaktan ne kadar korkarsan kork ki bu konuda ki sıkıntılarımı daha önce dile getirmiştim http://mynoesis.tumblr.com/post/87142116228/munzevinin-gunleri Korktuğundan kaçamazsın sana mutluluk yaşatan simülaklar nasıl zihninde bu mutluluk hissini yaşatıyorsa içinde barındırdığı üzüntüyü de sana aynı oranda yaşatacaktır ki Theodore' da tam böyle oluyor deli gibi mutluluk hissini yaşadığı ilişkisinde kaybetmenin acısını da aynı oranda tadıyor ve o anda gerçek bir insana sarılmak, bir dosta tutunmak, seni konuşmadan anlayan birinin varlığı, evrenin en büyük hediyesi oluyor.
Yorumlar
Yorum Gönder