YENİDEN

                                               

     Derinden ve içten bir Merhaba önce kendime sonra herkese.. On yıl aradan sonra yeniden blog yazmaya karar verdim, Neden? Çünkü, geçenlerde bana iyi gelen şeyleri düşünürken ve kabaca listelerken listede bu da vardı. İnsan kendini ifade etme gereksinimi duyan bir canlı yalnız yaşayabilirsiniz ama kendinizi ifade etmeden bence zor. O yüzden insanlık bir sürü eser ve iz bırakmış, hiçbir şey gelmese elinden öldürdüğü hayvanın kanına bulayıp ellerini mağara duvarına izini bırakmış işte buradaydım... Ayrıca günlük tutmak ve yazmak yaş aldıkça başlayan Nörolojik problemleri geciktirmek içinde iyiymiş o zaman neden yapmayayım diye düşündüm. Hedefimde her gün yazmak var. ümit ediyorum her gün yazacak anlatacak yeni şeyler bulabilirim. Blog yazdığım zamanlardan aklımda kalan bir şeyde bloğa yazdığım filmleri dizileri hiç unutmuyorum gittiğim sergileri daha iyi hatırlıyorum. birde yazacağım şeyi daha iyi özümsüyorum bir film yazacaksam yönetmeni oyuncuları araştırıp daha fazla irdeliyorum bu da daha fazla odaklanmamı ve öğrenmemi sağlıyor. Aslında şu an yazacaklarım konusunda çok da endişelenmeme gerek yok on yıl boyunca heybeme neler doldurdum neler. Kendi kendime çok güzel anlar biriktirdim çok zorlanıp dönüştüğüm anlarımda oldu tabii ki... Bütün hepsine çok şükür... Yazıya kapak fotoğrafı olarak zeytin ağaçlarıyla kaplı bir yol seçtim geçen bayram memleketimde çekmiştim. Zeytin ağacı hem barışın hem de aslında uzun ömrün sembolüdür, zeytin ağaçları gibi kavgasız gürültüsüz upuzun sağlık ve sıhhatle yaşamak istiyorum bu hayatı... Eee o zaman haydi bakalım.