NOESIS

 Tekrar merhaba, okunmayan bloğuma her gün yeni bir yazı ekleme challenge' ma hoş geldiniz.:) Neden iki gündür başlıkları hecelere ayırarak yazıyorum. Çünkü korece' de genellikle isimler üç heceli oluyor bir nevi bu duruma öykündüm diyebiliriz. Bugün yaz için yetişkinlere uygun 35 yaş üstü olur 45 üstü olur zaten 35 den sonrası ...:)  dizi önerilerim var. 1- REPLY 1988 seksen sonu 90 lar çocukluk ve gençlik yıllarınıza denk geldiyse bu diziyi muhakkak izleyin ısrar ediyorum. o yıllarda tohum bile değilseniz  yinede izleyebilirsiniz çünkü o yıllar çok güzeldi. Bu diziyle Kore ile ne kadar benzer ve kadersel bir geçmişimiz olduğunu fark ediyor, o yıllarda aile ve toplum yapılarımızın da ne kadar benzer olduğunu izliyor, güzel tatlı çocukluk ve gençlik yıllarımıza geri dönüyoruz. Netflix de izleyebilirsiniz. 2- MY MİSTER : IU'yu şarkıcı olarak da severim ama bence oyunculuğu daha iyi :) Bu dizi bir harika, Kore dizileri deyince insanların aklına minnoş aşk meşk işleri klişe ...

      Bugünkü konumuz başlıktan da anlaşılacağı gibi Kore... Kore'nin dünyayı saran K-pop dalgasını mı Kore güzellik anlayışını mı yoksa film ve dizilerini mi konuşsak...  Kore ile ilgili konuşacak çok şey var ben bu batağa :) 2015 senesinde düşmüştüm. Öğrencilerim sağ olsun portre çizim dersinde k-pop idolleri çizmeye sürekli dizilerden konuşmaya başlayınca sardı beni de bir merak. Bir şeyin dibine vurmadan rahat etmiyorum incık cıncık araştırıp huzura eriyorum. Önce k-pop la başladık beraberinde tabii ki diziler, BigBang, CNBLUE, EXO  (K-Pop müzik grupları).... ve bu durumun çok da yabancısı olmadığımı fark etmem :) Orta sondaydım sanırım New Kids On The Block hayranıydım afişler sitikerlar tsortler neleri var neleri yok bende mevcuttu bütün kitap ve defterlerim onların resimleriyle kaplıydı. Aslında K-pop idol dünyasının atasıda tamda burası ilk Boyband  furyası Amerika'da başlıyor, Jay Park gibi (JYP şirketinin sahibi) birçok hem sanatçı hem yapımcı sek...

                                                      Derinden ve içten bir Merhaba önce kendime sonra herkese.. On yıl aradan sonra yeniden blog yazmaya karar verdim, Neden? Çünkü, geçenlerde bana iyi gelen şeyleri düşünürken ve kabaca listelerken listede bu da vardı. İnsan kendini ifade etme gereksinimi duyan bir canlı yalnız yaşayabilirsiniz ama kendinizi ifade etmeden bence zor. O yüzden insanlık bir sürü eser ve iz bırakmış, hiçbir şey gelmese elinden öldürdüğü hayvanın kanına bulayıp ellerini mağara duvarına izini bırakmış işte buradaydım... Ayrıca günlük tutmak ve yazmak yaş aldıkça başlayan Nörolojik problemleri geciktirmek içinde iyiymiş o zaman neden yapmayayım diye düşündüm. Hedefimde her gün yazmak var. ümit ediyorum her gün yazacak anlatacak yeni şeyler bulabilirim. Blog yazdığım zamanlardan aklımda kalan bir şeyde bloğa yazdığım filmle...

4 Yumurta 1 bardak süt 125 gr tereyağ yarım su bardağı sıvı yağ ben fındık yağ kullandım. 2 su bardağı toz şeker 1pk. vanilya 1 pk. hamur kabartma tozu alabildiğine un çikolata parçacığı içine  Benim sonradan aklıma geldi okuldan öğretmen arkadaş yurt dışından hediye çikolata getirmiş onuda yanlışlıkla kaloriferin üstüne koymuş :) eve geldiğimde mozart yerine yumoş yumoş bir çikolata ile karşılaşınca dolapta dondurup öyle saklıyordum. Gece aklıma heldi benmari usulü eritip içine azda süt ekleyip kekin üstüne yaydım. :) yeri bulundu :))) birde file fındık badem ya da fıstık olaydı... Bu kalıbı ilk defa kullandım. Fırıncıların kullandığından metal teflonlar çok çabuk dökülüyor diye bunu aldım bunu iyice fındık yağıyla yağladım ama yapıştırır mı diye çok korktum ama Allahtan soğuyunca saldı. :))) Benim kek kalıba biraz fazla geldi. bana yeter diye orta boy bir kalıp almıştım birde fırın küçük büyük kalıp pişmez diye bir miktar arttı onlardan da hemen ...

Bence bir insanın sahip olabileceği en önemli yeti yaratıcı düşünebilme yetisidir. Şahsen bende biraz var ve bundan çok memnunum :)) Bugün dağ bisikletimle dışarı çıkacaktım ve sırt çantası almak istemiyordum, diğer bisikletim için diktiğim çantada bunda olmazdı:)) Sonuçta kenarları fırfırlı bir çanta ve dağ bisikleti komik olabilir. http://ovgukeskin.blogspot.com.tr/2014/05/bisiklet-cantasi-dikimi.html Bu eski bir bilgisayar çantası ve açıkçası fazla kullanamadım IKEA' dan almıştım. 5 dk ve kafamdaki tilkiler ... Bence harika bir bisiklet çantası oldu. :)))  Bugün oğlumla biraz gezmeye çıktık, Açıkçası bir arkadaşımında tavsiyesiyle ona alışmaya çalışıyorum. Başımdan atmaya epey çalıştım ama bisiklet satmak zormuş başımın tatlı belası bana kaldı.:)) Artık gezmelere bir kızla gideceğiz bir oğlanla :)))

Dedim ya Bayram tatili boş durmadım yarım kalan işlerimi tamamlamaya çalıştım. Bunu çok seviyorum çünkü kışın inanılmaz pratik ve lezzetli oluyor. Özellikle et ve balık yemeklerinin yanında Patlıcanları közledim, biberleri de. Soyup doğrayıp az su, zeytinyağ sarımsak ile kaynatıyoruz fokurdayınca içine sirke ekliyoruz ve şişelere doldurup ters çeviriyoruz. Soğuyunca raflara yerleştiriyoruz. Geçen yıl Kızarmamış etli yeşil biberler kullanmıştım bence onlar buna daha çok yakışıyor. Ama bu yıl bulamadım daha erken sanırım ama onlardan bulunca yine yapmayı düşünüyorum .

Bayram boş durmadım çalıştım biraz :) Triko kumaşa iyice alıştım daha öncede merserize bir kazak dikmiştim. http://ovgukeskin.blogspot.com.tr/2014/08/yarasa-kol-triko-bluz.html Yine aynı kalıbı kullandım ama bu sefer kumaş biraz daha kışlık olduğu için kalıbın kollarını uzattım diyeri hafif yetim koldu. Triko dikmek reçme makinesi olmayınca biraz sıkıntılı oluyor Allah' dan overlok var. :) Bu modelde overlok ile triko dikmek için bire bir :)) Ayrıca yarasa kol bence bana yakışıyor :) Öne içe iğneleyip fotoğraf çekeyim dedim, Kaldıramadı bu model bu kazağı tabii bendeki boy bunda yok ki :))) Yaka ve kollarda biyeyi çizgilerin tersine kullandım.  Alt tarafında biyeyi daha geniş kullandım dar pantolanlarla giyince rahat olsun diye biraz boyu da uzamış oldu.  Bu modeli de artık giyince fotoğraflarım inşallah iyi günlerde sağlıkla giymek kısmet olsun:))