BENİM SİNEMALARIM :)

EVEN THE RAİN (YAĞMURU BİLE)
2011
YÖNETMEN: ICIAR BOLLAIN
SENARYO: PAUL LAVERTY
OYUNCULAR: LUIS TOSAR, GAEL GARCİA BARNEL

   Film, Fransa, İspanya, Meksika ortak yapımı. Fimin dili ağırlıklı ispanyolca ve film Bolivya'da geçiyor. Özetle konusu ispanyol sinemacılar Kolomb dönemini anlatan bir film çekmek için Bolivya'ya gelir, çekmek istedikleri filmde Kolomb'un kaşif yanını değil aç gözlü ve sömürgen yanını çekmek istemektedirler işin tuhaf yanı Latin Amerikanın bu yoklsul ülkesinde de o sıralar Kolomb dönemini aratmayacak sıkıntılar vardır. Filmde oyuncu olan bir çok yerli insan aslında aynı zamanda gerçek hayatta aktivisttir ve temel insani hakları için mücadele etmektedirler. Su gibi, ülkede su şirketi sürekli yükselen zamlarla insanları zor durumda bırakmakta faturaları ödeyemeyen suları kesilen fakir bölge halkının kendi suyunu kendi getirmesine de izin verilmemektedir böyle olunca büyük bir mücadele başlıyor bu mücadelenin ortasında filmi bitirmeye çalışan film ekibi vicdanlarının sesine kapılmamak için bir an önce bölgeyi terketmek istiyor içlerinden bazıları ise vicdanlarının seslerine kulak vererek bir müddet daha korunaklı dünyalarına kaçmaktan vazgeçiyorlar.
   Filmin yönetmeni ispanyol bir bayan, aynı zamanda oyuncu ve yazar. Film aslında yaşadığımız dünya ya geçmişten bugüne değişen aslında hiçbir şey olmadığını söylüyor, Bolivya da yaşanan halk ayaklanması artık nerdeyse yavaş yavaş tüm dünya ülkelerinde yaşanmaya başlanıyor Yunanistan , İspanya, İtalya yıkılmadım ayaktayım moduna devam etsede kötü sinyallerin geldiği söyleniyor Avrupa yavaş yavaş çökerken geçen yıl ''Wall street'i işgal et '' ile aslında Amerika da yaşayan halkın da çok memnun olmadığını anladık dünyanın bu en büyük sömürü ülkesinde de işler bunca göz yaşına ve haksız işgallere rağmen iyi gitmiyordu. Sorunumuz İMF Başkanı Christine Lagarde (bu arada çok karizmatik bir hatun olduğunu düşünüyorum.:) ) 'ın dediği gibi birileri daha fazla kazanma hırsından ve aç gözlülükten vazgeçmedikçe sorunlar çözülmeyecek. Evet dünya ekonomik buhranlı bir döneme sürüklenirken zaten dünyanın bir çok yerinde açlık sınırının çok çok altında yaşayan halkların daha fazla kemer sıkması mümkün değil Afrika'nın artık sıkacak hiçbir şeyi yok cidden açlar. Yunanistan halkı kemer sıkma politikalarını reddediyor İMF Başkanı devletinize olan borcunuzu ödeyin zaten yıllarca keyif sürdünüz diyor sırayla kriz içine sürüklenen diğer Avrupa ülkeleri halklarıda bu duruma isyan edeceklerdir aslında kendi ülkelerine değil yüzyıllarca sömürdükleri 3. dünya ülkelerine borçlarını ödeme vakti artık kaçtıkları vicdanları onları kaçtıklarıyla yüzleştiriyor... Amerika nın ne zaman bu durumla ciddi yüzleşme içine gireceği benim için en büyük merak konuusu sanırım tüm dünyayı köleleştirme hırsındaki bu ülkenin bazı insanları ancak insalığı yok ettiğinde bundan vazgeçecek. Onlara da İspanya dış işleri bakanının sözleri yakışır diyorum '' Titanic batarken 1. sınıf yolcularda batacak '' işte herkesin farkında olması gereken durum bu!...
   Bizde durum aslında bu tablolarda farklı değil yıllarca kemer sıkma. diş sıkma, kazanılmış haklardan feragat etme vb. gibi politikalara o kadar alıştık ki  birçok şeye ses çıkarmıyoruz ama son yıllarda türeyen yeni zenginler ve hızlı parasal yükselişler içten içe bizde de ciddi sömürülerin olduğunun apaçık göstergesi. Son yıllarda aslında sadece madden değil manende ciddi sömürülüyoruz yinede sesimiz yunan halkından bile daha kısık çıkıyor :) Bizim durumumuzun Hintlilerin yavru filleri eğitme işine döndüğünü düşünüyorum :))))
  Evet özetle bu filmi izleyin bir çok sinemasal hatasına rağmen, tek tek fısıltıların bir araya geldiğinde kuvvetli bir güç oluşturabildiğini, hiç ummadığınız insanların aslında kocaman yürekleriyle gerçek birer lider olduğunu, Halkın kendisine mal olsa bile isteyipde kazanamayacağı hiçbir şey olmadığını görmek için ...
  PS: Tüm yazdıklarım için bu Halkların değil yanlış hükümet ve şirket politikalarının bir sonucu diyenler için öyle düşünmüyorum Biz halkız ve bütün bunlar olup biterken gözümü kapatmyı tercih ettiysem gözümü açtığımda karşılaştığım manzara artık benim sorunumdur.