Benim Sinemalarım:)

ROZA
YÖNETMEN: Wojciech Smarzowski
OYUNCULAR: Marcin Dorocinski, Agata Kulesza,Kinga Preis...
Polonya/2011 yapımı 2012 İstanbul Film festivalinde de izleyiciyle buluştu.

   Film, ilk başladığı dakikada size bir tokat atıyor, gördüğünüz karede bir bayan olarak irkiliyorsunuz ve bu aslında film boyunca devam ediyor, erkekler o anda ne hisseder bilmiyorum ama ben kusmak istiyorum.
  Filmin konusu Polonyanın sınır bölgesinde geçiyor bu bölge yıllarca Almanlarda kalmış daha sonra II. dünya savaşıyla Rus işgaline maruz kalmış en sonunda da Polonya bağımsız bir ülke olunca sınırları içine dahil edilmiş ama bu bölgede ve genel olarak Polanya'da Ruslar kominizim bahanesiyle emperyalizme devam etmişler Yahudiler belki hiçbir şeyden çekmediler Hitler'den çektikleri kadar ama bütün bir dünya hiçbir şeyden çekmedi Stalin'den çektiği kadar. Bir savaş kaçağı asker ve eşini kaybetmiş, bir savaşta bir kadının başına gelebilecek en kötü her şeyi yaşamış ama asla yılmamış bir kadın ve onu korumak için tavan arasında sakladığı kızı ve bir savaş, dönem ve insanlığın acı bir hikayesi.... Kutsal kitaplar yaradılmışların en üstünü der insan için ama insanın yaban halinin herhagi bir hayvan kadar bile değerli olduğunu sanmıyorum. Herhangi bir tür hayvan dişisiyle çiftleşebilmek için türlü oyunlar yapar bir kedi gözünü kırpmadan bekler bütün gece ağlayarak dişisinin başında ... Tecevüz edebilen tek hayvan İnsan'dır. Dişisine bu kadar hoyrat ve vicdan dışı davranabilen tek hayvan İnsanoğlu....
  Savaşı erkekler başlatıyor ama tüm acıları Kadınlar çekiyor. Egolarını tatmin edemeyen Erkekler dünyasında kadına düşen pay hep nedense bu...  Ya savaşlarda eşlerini ve çocuklarını kaybederler yada savaşın en amansız, en acımasız ve en soğuk yanını yaşarlar. Ana kadın karakterin halide aynen bu ve bir gün bir adam geliyor savaşmanın anlamsızlığını kavramış eski bir asker, elinde emanet bir yüzük sevmek ve güvenmek bazen uzun zamanlar alır bazense sadece bir An ... Bu adam Yaralı kadının tüm acılarını sevgisiyle sarıyor ama öyle bir sarmak ki bu kaç kadın hayatında böyle bir adamla karşılaşabilecek kadar şanslıdır? Ya diğerleri, koca bir Rus ordusu binlerce Polonyalı kadına defalarca tecavüz ediyor öldürüyor onlar da evlerine döndüklerinde karılarına ve çocuklarına sarılıyorlar. Kaç kadın böyle bir adama Koca ve kaç çocuk böyle bir insana Baba demek zorunda kalıyor? Bir kadına acı verebilen bir adam bir başka kadın için nasıl bir mutluluk kaynağı olabilir ki?
  Benlik denilen şey insanın  varolan ve değişmeyen gerçekliği ise Bir kadına şiddet uygulayabilmiş ona tecavüz edebilmiş bir adamı kucaklerken durup sıranın ne zaman size gelebileceğini bir düşünmemiz gerekiyor? Kadın olmak bu dünyada varolan en amansız şey...

PS: Film birçok ödül almış ülkesinde özellikle erkek oyuncu bu rolüyle bencede oyuncuk gayet başarılıydı ama hem görüntü takibi hemde genel olarak filmin anlatım dilinde kopukluklar vardı tüm bunlara rağmen film konusu itibariyle beni derinden yaralayarak etkiledi :( ama bir erkek izleyici için durum nasıl olur biliyorum ben pek objektif olamadım diyebilirim.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

KEDİŞLER :))))

NOESİS 2 :)

VOLANLI EKOSE BLUZ