GÜZEL BİR KAHVALTI BÜTÜN SORUNLARI ÇÖZER Mİ?

En başından bu soruya HAYIR! diyeceğim çözmez çözemez ama kesinlikle daha iyi hissettirir. :))
Aslında bugün için daha farklı planlarım vardı neredeyse  bir ay evvelinden takvimime kaydettiğim. Ama son anda değişen planlar, yerler,  yapalım bu işi diyenlerin cayması, ay işim çıktılar. Benim için en önemlisi değişen konsept '' Hani piknik yapacaktık'' deyip deyip durdum. Kimsenin bir şey hazırlayıp getiresi yokmuş, kermes miymiş bu, açık büfe kahvaltı tuzlu olurmuş... Ne yicez kardeş daş mı? diyesim olduğu anlar. Dünya kadar yol gidilecekmiş zaten ne varmış Arkadaşlar için beşte de yola çıkılırmış...
Evet, Arkadaşlar için birçok şey yapılır özellikle de acil ve önemli konular söz konusu olduğunda ama keyif almak için arkadaşlarla yapılan bir işte,  herkes gibi bende keyfimi düşünürüm. Bu bencillik değildir, kesinlikle bunu yapmazsanız sizin arkadaşlık dediğiniz karşılıklı keyif almayı da içeren birliktelik zamanla tek taraflı bıkkınlık yaratır ve koparsınız. Bu ilişkilerde de böyledir maalesef insanlarla ilişkiler ne anlamda olursa olsun seni sevdim bitti şeklinde olmuyor. Sevmenin dışında aslında alışverişe bağlı bir bağ kuruyoruz ki bunun en başında keyif almak geliyor. Bazen öğreniyoruz, yanımızda ki insan farkında bile olmadan bizi geliştiriyor ya da duygusal anlamda destekleniyoruz. Öyle arkadaşlıklar vardır ki her ruhen dibe indiğinizde sadece size telkinlerde bulunarak yüzeye çekerler. Bazen tüm bu saydıklarımın tersini yapan, sizi dibe iten, gelişiminizi durduran, bir şeyler öğrenmek şöyle dursun hiç bilmemenizin daha iyi olacağı şeyleri öğrendiğiniz. Ama yinede o insanlasınızdır. Çünkü acı çekmek ihtiyacı içindesinizdir acı çekmek kendinize acı çektirmek belki gerçekten kötüye dönüşüp birilerinden öc almanın derdindesinizdir ama bu da bir alışverişdir. Yani insan ilişkileri bir şekilde alıp vermeye dayanır her ne kadar yüksek ahlaki değer yargıları bunu olumsuzlasa da toplumda ermişler katına ya da Nirvanaya varan çok yok :)))
Daha önce ki toplanma işleri de açıkçası benim için biraz hüsrandı. Mehtaplı gecelerimiz az daha yalnızlar rıhtımında olacaktı.:) Bozcada da ay bir ada batsa da yerin dibine kaçsam dediğim anlar... Geçen yıllarda bu organizasyon işlerini yapan arkadaşı gereğinden çok ve acımasızca mı eleştirdik acaba? Birbirinden farklı bu kadar insanı bir araya getirmek ve hatta bir arada tutmak uyum yakalamaya çalışmak kolay olmasa gerek. Sürekli özveri bir yere kadar eninde sonunda veriş de bir alış olmuyorsa bir patlama durumu kaçınılmaz.  Sezar' ın hakkı Sezar' a ...
İşte tamda bugün tüm bu düşünceler kafamda, sosyalleşme işleri bana göre değil repliği beynimde dönüp dururken güzel bir kahvaltı yaptım. Sonrada işime gücüme baktım. :))

Bu erik reçelini bu hafta sonu etkinliği için bu hafta içine sıkıştırıp yapmıştım. Ama bana kısmetmiş bir güzel yedim :) Sonra cumartesi semt pazarlarını araştırıp bana en yakın olanına daha önce hiç gitmemiştim Aydınevler pazarına gittim, bir daha da gitmem. Gözüne kurban küçükyalı pazarının. Ama 10 kiloya yakın domates aldım konserveye devam ... :)
Akşamda kahvaltıyla olur mu dedim onca işin arasında kendimi önemsedim. Çok sevdim ben bu menüyü, taze yeşilliklerde almışken pazardan denizci menüsü yaptım kendime :))

Ama bir farkla domatesle bu kadar haşır neşir olunca taze taze yaptığım domates püresini kullandım makarna da bir lezzetli bir lezzetli testi de yaptım on numara beş yıldız. :)  

Valla bu sene bana karda donda ölüm yok inşallah :)) Yaparım menemenimi, domates çorbamı, makarna mı daha neler neler ... Ne demişler yazın çalışan karınca, kışın yer karınca kararınca. :)))