NOESIS

Bugün için gelen temenni ve dileklerin içinde geçen tek bir cümleydi bu '' Mutluluk senin olsun '' kafam bu şarkının sözlerindeydi, sürekli hatırlamaya ve söylemeye çalıştım. Neydi bu? Sevdiğin birini kaybetmenin acısı ve herşeye rağmen iyi dileklerde bulnabilmek mutlu ol diyebilmek... Çok doğru, çok modern, çok hümanist... Ama hiçbir şekilde AŞK'a ait değil ... İnsan gerçekten sevdiği birinin onsuz daha mutlu olmasını isteyebilir çünkü, artık onu istemiyordur:) sevmiyordur ... Yani ne o cümle ne de bütün bir şarkı aşk'a sevgiye ait değil , acı çekmeyi seven, aşka aşık kişiden bağımsız yani sizin hiç de önemli olmadığınız bir ilişkiyi anlatan ''Seni değil seni sevmeyi sevdim.'' dedirten durum. Aslında hiç de önemli olmayan basit geçmiş zaman, ''Mutluluk senin olsun'' diyen birine ancak Eyvallah sağol denilebilir :) Bensiz mutluluk nedir bilme, bensiz kahrol diyen birine ancak evet denilebilir, çünkü gerçekten sizi seviyor ve kanın...

Burgazada'yı severim, diğer adalardan daha farklı gelir bana Büyükada hep kalabalıktır ama Burgaz çoğu zaman daha sakindir. Hafta içi annemle gittiğimizde değil sessiz ıssız adaydı :) Ama bu halini daha bir sevdim ben, güzel bir yürüyüş yaptık ki annem için dünya turu gibiydi, temiz hava ve bol bol ot topladık. Annem ve turp otları sıra ve ebegümeçleri, labadalar ve bir takım diğer otlar henüz büyümemişti. Ama turp otları tam toplanmalıktı. Bu otla ne yapılır suda haşlanıp üstüne zeytinyağ limon yanında kuru yad yeşil soğanla yenir ki biz ona salata diyoruz diğer usul kavurabilirsiniz.     Topladığımız otlardan ben yaptım:) Toplarken ayıklayarak topladığımızdan evde birde onunla uğraşmadık, otları önce sirkeli suda bekletip iyice yıkadım sonra kaynayan suya 2-3 dk batırıp çıkardım, bu arada salata soganı gibi doğradığım kuru soğanı zeytinyağında kavurup otları ekledim ve sonra çökelek koydum. Annem peynir koymaz egede de genelde konmaz ama ben ot kavurmalarnda se...

       Çoktandır gezi yazısı yazmıyordum, aslında gezmek için çok da fırsatım olmamıştı. Öyle güzel bir günde gitme fırsatım oldu ki hava ciddi anlamda yazdan kalmaydı ama kötü olan benim o havaya göre daha kalın ve hazırlıklı giyinmiş olmam oldu. :)  İlk önce Eskihisar'dan Arabalı vapurla Yalova' ya geçildi ordan da 1,5 saat süren bir yolculukla ilk durak Mudanya'ya geçildi. Mudanya, Bursa'nın birçok ilçesi gibi oldukça Osmanlı etkisi taşıyan yerlerden...  Adını verdiği antlaşmadan dolayı bir mütakere evi var ve hemen sahilde burayı ücretsiz olarak gezebilirsiniz. Mudanya'ya İstanbul'dan deniz otobüsüyle'de direk gelmek mümkün ... Güzel bir yer özellikle Nilüfer tarafından Mudanya'ya gelirken çam ormanlarının içinde tenis kortlu ve havuzlu villalı siteler bana vaaovv... dedirtti. Bu sitelerde ki villalarda çoğu insanın ulaşabileceği rakamlarda olması ise başka bir güzellik ama arabayla 10 dk uzaklıkta mis gibi denize balıklama atlayamadıktan, sa...

İş yoğunluğundan fazlaca bir şey yapamasamda dinlenme anlarını örgü örerek geçiriyorum. Öremem öremem derken ciddi ciddi örmeye başladım :) Ve örgü örmeyi pek sevmezken bu berelerle ısındım :) belki süveterde başlarım yakında ... Pirinç örgüsü ve saç örgüsü kullandım. Lastik kısmınıda küçük saç örgüleriyle yaptım. Kendimide bu kadar çekebildim :) Ben çok beğendim, güzel oldu çok şükür :)

Aslında örgü konusunda hiç iyi değilimdir, bu yüzden pek iddalı değilim ama gerçekten kafadan uydurma güzel bir örgü deseni oldu :))) kçük saç örgüleriyle başladım sonra giderek büyüttüm ve sonra çapraz örgüler yapıp düz örgüye geçtim.

Bugün yaptığım ikinci anayemeğim. Yazın kış için dolaba sebze atmak gibisi yok :) bu enginarlan hazirandan :) Enginarları dondurucudan çıkardıktan sonra biraz dolapda çözdürdükten sonra kararmasına fırsat vermeden limonlu suda haşladım bir yandan dana kuşbaşıyı kavurdum içine yazdan dondurucuya attığım taze bezelyelerden koyup tabii çözüldükten sonra kavurdum. Sonra içine ortaboy ince doğranmış soğan ve kavurmaya devam soğanlar ölünce içine enginarların haşlama suyundan koydum ve biraz pişirdim indirmeye yakın dereotu ekledim  ve enginar taslarının içini bu harçla doldurup suyunu bir tatlı kaşığı unla çırpıp dibine döktüm zeytinyağ gezdirdim ve bir müddet de böyle pişirdim. Kıvam alınca altına kapattım aslında içine patatesde koyardım bu sefer koymadım çünkü zeyrinyağlı barbunyada pişirdim hep patates olmasın diye buna koymadım.

Hep bir vesile olsa da bu yemeği yapmayı denesem diyordum. Bu akşam izmirden kuzenim ve eşi geliyor onlar için deneyeyim dedim :) Yarım kilo dana kıyma kullandım içine soğan, sarımsak, kimyon, karabiber, bayat ekmek, 1 yumurta, kuru maydonoz koyup gözelce bilindik köfte şeklinde yoğurdum ve birer küçük çanağa dönüşecek şekilde hazırlayıp ısıtılmış fırında biraz pişirdim.  Bu arada bir patatesi haşlayıp tereyeğ ve sütle güzel püre haline getirdim ve krema sıkma aletine doldurup köftelerin çanaklarunı püre ile doldurdum. Sonra salçalı sos hazırlayıp tabanına döktüm ve yeniden fırına sürdüm.  Ve sonuç üstüne kaşar rendeside koyun. Ben denedim cidden lezzetli ldu yanına pilavla servis edeceğim :)